• Klinik Telefon +90 (553) 737 2330
  • Email orhan@orhantarcin.com
  • Çalışma Saatleri Pzt-Cuma-Cmt: 09:00-18:00

Reflü

Gastroözofageal reflü hastalığı (GERD), mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıdır.

Bu durumda aside dayanıksız olan yemek borusu hasarlanacaktır. Normalde sağlıklı kişilerdede  şikayet veya organik hasar oluşturmadan her gün asit yemek borusuna kaçabilir. Fakat reflü hastalığında ise asidin geriye kaçışı çok fazla olur ve şikayet oluşturur. Hastanın göğüste yanma, ağzına mideden gıdaların gelmesi, ses kısıklığı ve nefes darlığı vb gibi şikayetleri mevcuttur. Yemek borusunun alt ucundaki kapak sisteminde anti-reflü bariyeri mevcuttur. Bu bariyer midedeki asit ve gıdaların yemek borusunda geri dönüşünü engeller. Anti-reflü bariyeri hasarlandığı zaman asit yemek borusunda kaçar ve şikayetler ortaya çıkar. Bir de bunun yanında  mide boşalmasının gecikmesi reflüye neden olur. Endoskopi yapıldığında yemek borusunun alt kapağındaki açıklık veya fıtık varlığı gözlenebilir. Fakat bazı hastalara yemek borusunun alt kapağı tamamen normal olabilir.

Kapak endoskopide kapalı gözüktüğü halde reflü hastalığı ortaya çıkabilir. Buradaki mekanizmada, sadece yemek yerken açılması gereken kapak, gerekmediği halde günde 80-150 kere açılıp kapanır ve asit yemek borusunun alt ucunu yakar. Bu durumda endoskopide %50 oranında yemek borusunun alt ucunda asite bağlı doku hasarlanması ortaya çıkabilir. %50 sinde ise reflü hastalığına bağlı hastanın şikayetleri olduğu halde hasar yoktur ve endoskopi normaldir. Bu durumda yemek borusuna geri kaçan asit ve diğer maddeleri ölçen pH-metri, yada Ph-empedansmetri yöntemleri reflü hastalığının tanısını koyar ve bu altın standarttır.
Endoskopi esnasında bazı hastalarda görünüm normalken bazılarında özofajit, peptik darlık veya Barrett özofagusu vardır.

Belirtileri

Gastroözofageal reflü hastalığı GERD’nin ortak belirti ve semptomları:

  • Göğsünüzde yanma hissi (mide ekşimesi: Genellikle yedikten sonra, ya da yattıktan sonra daha kötü olabilir)
  • Göğüs ağrısı
  •  Yutma zorluğu
  • Gıda veya ekşi sıvının ağza gelmesi
  •  Boğazında bir yumru hissi

 

Geceleri asit reflü’nüz varsa, aşağıdakilerle de karşılaşabilirsiniz:

  • Kronik öksürük
  • Larenjit
  • Yeni ortaya çıkan  veya kötüleşen astım
  • Uykunun bozulması

Nedenleri

Sıklıkla asit geri akışından kaynaklanır. Gıdalar yutulduktan sonra, yemek borunuzun alt ucunda yuvarlak bir kas bandı yemek ve sıvının midenize geçişini sağlamak için gevşer. Sonra kapak tekrar kapanır. Kapak (sfinkter) anormal şekilde gevşerse veya zayıflarsa, mide asidi özofagusunuza geri akabilir. Asitin bu sürekli geri dönüşü, yemek borunuzun iç yüzeyini tahriş eder ve sıklıkla iltihaplanmasına neden olur.

Reflü hastalığında dikkat edilmesi gereken konular:

  • Diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri reflü semptomlarının tedavisinde temeldir.
  •  Daha küçük öğünler yemelisiniz (Çok miktarda alınan gıdalar mide boşalmasını geciktirir.)
  • Üç büyük öğün yemek yerine, gün boyunca birkaç küçük ara öğün yiyin.
  •  Yemek yemek için kendinize zaman ayırın.
  • Stres, mide asidi üretimini arttırır.
  • Yemekleri keyifli ve rahatlatıcı bir deneyim haline getirin. Oturarak yavaş yiyin.
  • Tamamen çiğneyin. Yatıştırıcı müzik çalın.
  • Yemekler arasında rahatlayın. Derin nefes almak, meditasyon yapmak, masaj yapmak, tai chi veya yoga gibi rahatlama terapileri, mide yanmasını önlemeye ve rahatlatmaya yardımcı olabilir.
  • Yedikten sonra oturur pozisyonda  kalın. Yedikten sonra en az üç saat yatmayın. Bu süre zarfında, eğilmeyin, ağır cisimleri kaldırmak için zorlanmayın veya yere yatmayın. Yatmadan üç saat sonra yemek yemekten kaçının.
  • Yatmadan hemen önce yemek yemeyin.
  • Kilonuz fazla ise kilo verin. Ekstra kilolar midede basıncı arttırır ve asidi yemek borusuna itebilir.
  • Sıkı kemer, kemer ve karnınıza baskı yapan diğer kıyafetlerden kaçının.
  • Yanmış gıdalardan, Reflüyü tetikleyebilecek yiyeceklerden kaçının: Bunlar şunları içerir: yüksek yağlı yiyecekler baharatlı yemekler domates ve domates ürünleri, turunçgiller, sarımsak ve soğan, süt, karbonatlı içecekler, kahve (kafeinsiz dahil) ve çay, çikolata, nane şekeri, alkol.
  • Sigara içmek: Nikotin, mide asidini uyarır ve yemek borusunun alt kapağını gevşetir.
  • Sakız: Bu tükürük üretimini arttırır, yemek borusu ve yıkama asidini mideye geri yatıştırır. Doktorunuza ilaçlarınızı sorun. Bazı ilaçlar mide yanmasına neden olabilir. Bunlar arasında aspirin ve diğer ağrı kesici ilaçlar, oral kontraseptifler, östrojen tedavisi, narkotikler, bazı antidepresanlar ve bazı astım ilaçları bulunur.
  • Yatağınızın başını kaldırın. Gece mide ekşimesi rahatsızlığınız varsa, yatağınızın başını yükseltin. Yatak başına takoz/yükselti koyarak bunu yapabilirsiniz. Vücudunuzun üst kısmını belden üste yükselten özel ticari reflü yastalıkları kullanabilirsiniz. Bu yastıkların nereden bulunabileceği konusunda gastroenteroloji uzmanının tavsiyelerde bulunacaktır.  Başınızı fazladan yastıklarla yükseltmeyin. Bu, sizi belden bükerek ve midenizi sıkıştırarak reflü kötüleştirir.
  • Egzersiz mide boşalmasını hızlandıracaktır. Reflü hastaları yemekten sonra egzersiz yapmadan önce en az iki saat beklemelidir.

Risk faktörleri

Birçok yetişkin aralıklı olarak  mide ekşimesi, yanması  yaşar . Herhangi bir yaşta reflü hastalığı ortaya çıkabilir.  İşte riskinizi artırabilecek bazı faktörler:

Skleroderma: Bağışıklık sisteminin vücuttaki sağlıklı hücrelere saldırdığı bu otoimmün hastalık, GERD riskini artırır. Bu endişeye sahip birçok insanda GERD vardır, çünkü yemek borusu sklerodermada en sık etkilenen organdır.

Astım ve KOAH (Kronik tıkayıcı akciğer hastalığı): Yine uzmanlar, astım ve GERD’ye gelince hangisinin tavuk veya yumurta olduğundan emin değillerdir, ancak çoğu önemli bir bağlantı olduğu konusunda hemfikirdir. Yukarıda belirtilen endişelere ek olarak, GERD bir dizi başka üst solunum problemleriyle de ilişkilendirilmiştir ve sonuçtan ziyade yetişkinlikte başlayan astımın bir nedeni olabilir. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) aynı zamanda sizi GERD geliştirme riskini artırır ve GERD’li olmak KOAH semptomlarınızı daha da kötüleştirebilir.

Diyabet: Diyabetli insanlar, özellikle tip 1 diyabet, genellikle gastroparezi denilen bir durum geliştirir. Bu durum, karın boşalmasının gecikmesi ile karakterizedir. Midedeki basınç artabilir ve bu da reflü ile sonuçlanır.

Çölyak Hastalığı: Çölyak hastalığı olan kişiler, özellikle yeni tanı konduklarında genel popülasyondan çok daha yüksek reflü oranına sahip gibi görünmektedir. Araştırmalar, glutensiz bir diyetin reflü şikayetlerini önemli ölçüde azalttığını göstermiştir. Şu anda hekimler olarak, gluten tüketmenin reflü hastalığına neden olup olmadığından ya da reflü hastalığının bir çölyak hastalığı ile ilişkili bir durum olup olmadığından emin değiliz. Bazen reflü, bir kişiye çölyak hastalığı teşhisi konuncaya kadar gerçekleşmez, bu da buna neden olan başka bir şeyin olabileceğini gösterir.

VİDEOLAR

Fotoğraflar